Bazı kültürlerde zümrüt, 20. ve 35. evlilik yıldönümü için geleneksel bir hediyedir.
Zümrüt, ördekbaşı yeşili adıyla bilinen bir renge kendi adını verecek kadar nadir rastlanan, belirgin ve etkileyici bir renk tonuna sahiptir. Bu etkileyici taşın, bazıları pırlanta kadar değerlidir.
Beril grubunun bir minerali olan zümrüt, asıl değerini olağanüstü tonlardaki renginden alır. Hegzagonal sistemde kristalleşen zümrüt; açık yeşilden koyu yeşile doğru ve aynı zamanda çok güçlü mavimsi yeşil renklerde olabilir. Zümrütün bu rengi, yaşamın ve ilkbaharın cıvıltısının rengi gibidir. Bu değerli taş, yüzyıllardan beri güzelliğin yanında ayrıca sağlam ve güvenilir aşkın da simgesi olmuştur. Antik Yunanda Hermes’le özdeşleştirilmiştir. Mısırdaki zümrüt madenlerinin geçmişi ise M.Ö. 1650 yıllarına kadar uzanır.
Zümrüt günümüzde Mayıs ayının doğum taşı kabul edilmiştir, ayrıca bazı kültürlerde zümrüt, 20. ve 35. evlilik yıldönümü için geleneksel bir hediyedir.
Sertliğinin 7,5 – 8 ( Mohs Sertlik Skalasına Göre ) olması geçmiş dönemlerde dahi diğer taşlara göre kolay işlenmesini ve yapılan mücevher taşı olarak sıklıkla kullanılmasını sağlamıştır. Zümrüt saydam, içerdiği kapanımlara göre yarı saydam veya opak da olabilir. İçinde bulunan damarlardan dolayı darbelere karşı hassas bir taştır. Zümrütte en yaygın olan ve kesim şekline de adını veren kesim dikdörtgen şeklin köşelerine de faset yüzeyleri konularak yapılan zümrüt ( adım kesim – step cut – emarald cut ) kesimidir. Bunun yanı sıra oval, damla, yuvarlak, kare, markiz şekillerinde de kesim yapılmaktadır. Kapanım içeren yarı saydam zümrütler genellikle kabaşon olarak kesilir.
En iyi zümrütlerin bulunduğu bölgelerden biri Kolombiya’ dır. Canlı ve en güzel renk tonuna sahip zümrütler buradan çıkarılır. Kolombiya zümrütleri, oldukça kaliteli olduğundan buradaki ustalar tarafından itinalı bir şekilde kesilmektedir. Brezilya zümrütleri, Kolombiya zümrütlerinden daha açık renktedirler. Brezilya’ dan çıkarılan zümrütlerin büyük bir kısmı kesilmek üzere Hindistan’a gider. Rusya’ dan çıkarılan zümrütler çok oluşum barındırır yani opaktırlar ve renkleri daha az mavi, sarımsı yeşil tonlarda görülebilir. Zümrütün diğer çıkarıldığı yerler ise Zambia, Hindistan ve Pakistan’dır. Zümrütler genellikle oluşum yerlerine ulaşılarak elde edilirler. Madenlere genellikle kuyular açılarak inilir.
Taşların güzelliğini artırmak için kullanılan iyileştirme yöntemleri zümrüte de uygulanır. Bu değerli taşa, çatlaklı yapılarından dolayı özellikle yağlama işlemi uygulanır. Oldukça yaygın olan bu yöntem; çatlakların görülmesini engeller, berraklığın artırılmasını ve ayrıca rengin yoğunlaştırılmasını sağlar.
Zümrütler, bütün bu güzelliklerinin yanında, değerlerinden dolayı en fazla sentetik ve imitasyonları yapılan taşlar arasındadır. Bu nedenle zümrüt satın alınırken, mutlaka güvenilir ve konuyu bilen yerlerin tercih edilmesi çok önemlidir. İlk sentetik zümrütler 1888 yılında üretilmiştir. 1946 yılında CARROLL CHATHAM piyasaya ticari boyutlarda içinde oluşumlar olan zümrütleri sürmüştür. Sentetik zümrütler, ışığı ultraviyole kısa dalgada doğal olanlardan daha çok yansıtırlar.
Zümrüt, özel bir itina ile bakılmalı ve temizlenmelidir. Genelde görüntüsünü daha güzelleştirmek için kullanılan yağ ve epoksiler temizleme sırasında çıkabilir. Bunlar daha sonradan yine tamir edilebilir. Ultrasonik banyo ve buharla temizlemede önerilmez. Sabunlu suyla temizleme tavsiye edilir. Isıya karşı çok duyarlıdır.
Tüm bunlarla beraber, yeşil olup da zümrüte benzeyen pek cok taş da vardır. Bunlar özellikle tsavorit, yeşil turmalin, jade ve renklendirilmiş kuvarslardır.
Add Comment